Paraşüt Operasyonu
Şalk: Vali mali dinlemem
Paraşüt operasyonu soruşturmasını yürüten Savcı Şalk kararlı: Kim
belirlenirse alınacak. Yetkimizi kullanmaktan kaçınmayacağız
Şalk: Vali mali dinlemem
Paraşüt operasyonu soruşturmasını yürüten Savcı Şalk kararlı: Kim
belirlenirse alınacak. Yetkimizi kullanmaktan kaçınmayacağız
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
Hayali ihracatla ilgili "Paraşüt Operasyonu"nda, yakalanarak
Ankara’ya getirilen Yasin Altınbaş ile ilişkileri olduğu ortaya
çıkan ve halen Güneydoğu’da görev yapan bazı bürokratların
gözaltına alınması talimatı verildi.
Soruşturmayı yürüten DGM Başsavcıvekili Talat Şalk, servetine
ihtiyati tedbir koydurduğu Altınbaş’ın, mallarının müsaderesini de
(el konması) isteyeceğini söyledi.
Paraşüt operasyonu çerçevesinde gözaltına alınan 17 kişinin
sorgulamaları Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde sürerken, gözaltındaki
zanlı sayısının artması bekleniyor. İfadeler ve delillerin, "kara
para, kaçakçılık, yolsuzluk" gibi suçlamaların merkezi konumundaki
Altınbaş’ın, bürokrasideki bağlantılarını ortaya çıkardığı
öğrenildi.
Bürokratlar Güneydoğu’dan
Şalk’ın dün sabah gözaltına alınmaları talimatı verdiği
bürokratların Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, Habur, Kilis, Nizip,
Gaziantep gibi yerlerde görev yaptıkları anlaşıldı. Ancak dün öğle
saatlerine kadar herhangi bir gözaltı gerçekleştirilemedi.
Valilere kadar uzanıyor
Soruşturmada, Altınbaş’ın gerçekleştirdiği usulsüz eylemlerle
bağlantıları olan kamu görevlilerinin listesinin valilere kadar
uzandığı belirtildi. Güneydoğu’da görev yapan bazı valilerin de
ilerleyen aşamada soruşturma kapsamına alınabileceği öğrenildi.
Şalk, "Soruşturmada kim belirlenirse o alınacak. Vali diye
dinlemeyeceğiz, ismi ortaya çıkmışsa dahil edeceğiz. Onunla
ilgileneceğiz. DGM’lerin yetkisi oldukça geniş. Yetkimizi
kullanmaktan kaçınmayacağız" dedi.
Rakam belirsiz
Soruşturmada haksız edinildiği belirtilen rakamın henüz belirgin
olmadığını anlatan Şalk, Altınbaş’ın operasyon öncesi yurtdışına
kaçma ihtimalinin bulunduğunu, ancak doğru zamanlamayla, 15
dakikada imha edilmesi mümkün olan delillerin bile ele
geçirildiğini kaydetti. Şalk, şirket bazında başlatılan
soruşturmada bağlantıların çözüldüğünü, başka firmaların da kapsama
alınmasının mümkün olduğunu ifade etti.
Karapara devlete kalacak
Soruşturmanın başlamasının ardından, Altınbaş’ın malları üzerinde
ihtiyati tedbir koydurarak, ailesinin ve yakınlarının bunları
kullanmasını engelleyen Şalk, ikinci aşama olarak da malların
müsaderesini isteyecek. Altınbaş’ın sadece TIR filosunun 300
araçtan oluştuğunu ve trilyonları bulan servetinin olduğunu
kaydeden Şalk, bu servetin ne kadarlık bir bölümünün haksız biçimde
elde edildiğinin araştırıldığını kaydetti. Şalk’ın, soruşturma
sonucunda hazırlayacağı iddianamede, Altınbaş’ın mallarının
müsaderesini (el konulmasını) isteyeceği ifade edildi.
Karapara ile Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca, servetini haksız
kazandığı tespit edilen bir kişinin mallarının müsadere edilmesi
durumunda, haksız kazanılan tüm miktar Hazine’ye devrediliyor. Bu
miktar, elde edilen kazançtan, repo, faiz gibi yöntemlerle edinilen
ek kazancı da kapsıyor. Müsadere, savcılığın istemi ve mahkemenin
vereceği kararla yapılabiliyor.
Bir kerede 4 bin 500 ton muz izni
HARUN GÜREK Ankara
Gaziantep’te ortaya çıkarılan cumhuriyet tarihinin en büyük gümrük
soygunu üzerine başlatılan soruşturmanın kapsamı genişletiliyor.
Altınbaş’a bir defada 4 bin 560 ton muz ithal belgesi verildiği
öğrenilirken, Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), Altınbaş Holding’e
verilen ithalat izinlerini incelemeye aldı.
Tarım Bakanlığı’nın, Altınbaş Holding’e, Ağustos 1999’da bir defada
Türkiye’nin toplam yıllık muz tüketiminin yüzde 2.5’ine yakın
miktarda muz ithali için belge verdiği öğrenildi. 4 bin 560 tonluk
belgeden önce de çok sayıda belge düzenlendiği kaydedildi.
Bakanlık yetkilileri, Kasım 1999’a kadar belge düzenleme yetkisinin
il müdürlüklerinde olduğuna dikkat çekti. Belgeleri düzenlettiği
ileri sürülen ve suçlanan bürokratlar arasında yer alan Cengiz’in,
Yasin Altınbaş gibi Nizipli olduğu belirtildi..
Gaziantep’li Tarım eski Bakanı Mustafa Taşar döneminde muz ithalat
belgelerinin verildiği Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü’nden sorumlu
müsteşar yardımcısı olarak görev yapan ve şu anda TÜGSAŞ Genel
Müdürü olan Cengiz şöyle konuştu:
"Benim söz konusu kişilerle hemşehriliğim dışında hiçbir ilgim yok.
Hiçbir belgede ismim yok. Ona rağmen ismimin ortaya atılmasını
anlayamıyorum. Düzenlenen belgelerden müsteşar yardımcısının haberi
bile olmaz."
Çok yönlü inceleme
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), sınır ticareti ve ihracat kaydıyla
ihracat (dahilde işleme rejimi) yöntemiyle yapılan kaçakçılık
iddiaları üzerine soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Yasin
Altınbaş’ın şirketleri için düzenlenen sınır ticareti ve dahilde
işleme rejimi belgeleri incelemeye alındı.
DGM gözetiminde sürdürülen soruşturmada görev alan denetim
elemanları Merkez Bankası para transfer kayıtlarını da incelemeye
aldı. Denetim elemanlarının kayıtlar üzerinde yaptığı incelemede,
Altınbaş’ın "Irak’a sattım" dediği malların karşılığının gelip
gelmediği, hangi bankadan nerelere para transfer edildiği ya da
nerelerden para geldiği belirlenecek. Böylece Altınbaş’ın ihracatı
gerçekten yapıp yapmadığı da belgelenmiş olacak.
Altınbaşların kiracısı gümrükçü
AHMET KAYA Nizip DHA
Altınbaş Ailesi’nin Gaziantep’in Nizip İlçesi’ndeki apartman
dairelerin zaman zaman ilçede bürokratlara kiralandığı belirtildi.
Atatürk Caddesi’ndeKİ altı katlı 12 daireli Sönmez Apartmanı
ailenin tümüne aitken, birkaç yıl önce kardeşler arasında çıkan
sürtüşme sonucu Mustafa Altınbaş’a geçti. Holding yöneticisi
kardeşlerinin ‘iş ahlakını’ beğenmeyip haklarında şikayetlerde de
bulunan Nizip Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Altınbaş’ın 12
numaralı dairesinde, halen Karkamış Gümrüğü şube müdürlerinden
Süleyman Siyah Koç oturuyor. Bazı daireleri boş olan apartmanın
diğer katlarında ilçede iş sahibi kiracılarla Altınbaşlar’ın bazı
yakınları bulunuyor.
Aynı apartmanda Yasin Altınbaş ve holding yöneticisi kardeşlerin de
söz sahibi olduğu dört yıl önce, değişik zamanlarda iki yargıçla
bir savcının da kiracı olarak oturduğu öğrenildi.
Nizipliler, bu apartmandaki birkaç dairenin sürekli boş tutulduğunu
ve ilçeye gelen bürokratların ev bulmada sıkıntı çekmesi halinde bu
dairelere hemen yerleşebildiklerini söylediler.
Bürokratlar savunmada
Paraşüt operasyonu kapsamında adı gündeme gelen aralarında
valilerin de bulunduğu suçlanan bürokratlar soruşturmaya açık
olduklarını söylediler.
Gaziantep Valisi Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık
ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı’nın Altınbaş Holding’e yönelik
başlattığı "Paraşüt operasyonu" çerçevesinde, hakkında açılan
herhangi bir inceleme veya soruşturma olmadığını kaydederek, "Biz
soruşturmaya her zaman açığız" dedi.
Güler, operasyon haberlerine konu fotoğrafın, Yasin Altınbaş’ın
Nizip’te yaptırdığı hemodiyaliz merkezi protokolünün imzası ve şilt
törenine ait olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Gaziantep’te eğitim ve sağlık alanında devlete katkıda bulunan
diğer vatandaşlar gibi, merkezi yaptırması nedeniyle söz konusu
kişiye de teşekkür plaketi verilmiştir. Bu operasyon kapsamında yer
alan iddia ve işlemlerin büyük çoğunluğu valiliğimizce doğrudan
yürütülmeyen veya yetki alanı dışındaki faaliyetlere ilişkindir ve
ilgili adli mercilerce soruşturmaları sürdürülmektedir."
Kaçakçılığın ortaya çıkarılmasını sağlayan M. Salih Keskin’in ihbar
mektubunda ismi geçen diğer bürokratlar, iddialarla ilgili şu
görüşleri dile getirdi.
* Ramazan Uludağ (Gümrük Müsteşarı): Suçlamalar saçma. Benden başka
8 yıl üst üste hem genel müdürlük hem müsteşarlık yapan biri var
mı? Bu süre içinde birçok insanın da ayağına bastık. Çıkarı bozulan
biri olabilir. Mektubun altındaki isim hayali.
* Asım Akkaya: Soruşturma sonunda bütün suçlular ortaya çıkacak.
* Mehmet Ünlü: Mektupta benim Altınbaş’ın girişimi üzerine Habur’a
atandığım iddia ediliyor. Habur’a gitmek istemediğime ilişkin
Gümrük Müsteşarlığı’nda başvurularım var.
Suçlanan bürokratlar
M. Salih Keskin’in ihbar mektubunda, Gümrük Müşteşarı Ramazan
Uludağ, eski Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Şahin Cengiz,
Gaziantep Valisi Muammer Güler, Kilis Valisi Güner Özmen, Gaziantep
Gümrükler Başmüdürü Asım Akkaya, Kilis Gümrük Müdür Vekili Çetin
Kaya, Habur Gümrük Müdürü Mehmet Ünlü, organizasyonun sorumlusu
olarak gösterdi.
Keskin mektupta, söz konusu bürokratların, kaçakçılık suçunu
işleyen şirketlerle maddi ilişkilerinin basit bir soruşturmayla
ortaya çıkarılabileceği ileri sürüldü.
Keçeciler: Belge olan getirsin
Gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, Yasin
Altınbaş’ın 500 trilyon liralık gümrük yolsuzluğuna ilişkin, "Bir
kuruş da olsa fark etmez, aynı işlemi yaparız. Sonuna kadar
gidilecek. Elinde belge olan getirsin, değerlendirelim" dedi.
Keçeciler, skandalın bürokratlara ulaştığı yönündeki iddialarla
ilgili de, "Kimse karnından konuşmasın. Kimin elinde belge varsa
yargıya versin. Kime uzanırsa uzansın, biz araştırmamızı yaparız.
Suçlular cezalandırılır. Ancak şu anda bana bürokratlara ilişkin
bir bilgi henüz ulaşmadı" diye konuştu.
Maliye ve Gümrük müfettişlerinin, hayali ihracatın yapıldığı
gümrüklerle ilgili incelemelerini tamamladıklarını bildiren
Keçeciler, hazırlanan raporun yargıya sunulduğunu, Suriye’den
sorulan bilginin ise gelmediğini söyledi.
Keçeciler, bütün gümrüklerde uygulamaya koyacakları ve Esenboğa’da
başlattıkları yeni sistemle "çapraz kontrol" yöntemini
işleteceklerini, kaçakçılık ve diğer yasadışı işlemlerin önüne
geçileceğini dile getirdi.
‘Yolsuzluğu bildirdim üstünü örttüler’
Gümrük Teşkilatı eski Başmüfettişi Necati Can, hayali ihracat ve
gümrük kaçakçılığı konusunda defalarca yetkililere raporlar
gönderdiğini ancak sonuç alamadığını söyledi.
Can, NTV’de yayınlanan bir programda, l999’da dönemin bütün
yetkililerine bir dosyayla gümrüklerdeki usulsüz işlemlere ilişkin
elindeki bütün bilgi ve belgeleri verdiğini, ancak Başbakanlık
Teftiş Kurulu dahil, hiçbir birimin ilgi göstermediğini söyledi.
Can, Gümrük Müdürü Mehmet Yıldırım’ın kendisine ulaştırdığı
yolsuzluklara ilişkin bilgileri, Devlet eski Bakanı Rifat
Serdaroğlu’na ilettiğini anlattı. Yıldırım’ın bu başvurudan sonra
bakanlığa çağrılarak iddialarından vazgeçmesinin istendiğini öne
süren Can, Yıldırım’ın, kendisini arayarak, tehdit aldığını, ruhi
bunalım geçirdiğini, intihar edebileceğini söylediğini kaydetti.
Can, daha sonra Yıldırım’ın intihar görüntülü bir trafik kazasında
hayatını kaybettiğini belirtti.
"Başvurularınız üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu birşey yapmadı
mı?" sorusu üzerine can, "Ggümrük fonundan yapılan ödemeden,
Başbakanlık m&uu